Yıldızlar uzaktan bakılınca nasıl
parlak gözüküyorsa, bir kadın(erkek) erkeği(kadını) gördüğünde gözleri
parıldadığı gibi ona ulaşmak ister. Ne kadar uzakta olursa olsun onun için hırs
yapar. Yıldızların önünde bulut olsa bile sabreder bekler ertesi gününde
bulutların gideceği özleminde. Güneşli günün ardından sonraki açık havadaki
mutluluktur yıldızları görmek. uzakta olsa bile sanki onu yakındaymış gibi
izler. Düşüncelere dalar.Uzunca baktıgında yanında hisseder parıltısındaki
sıcaklığı. Her gün onu görmenin değerini bilir ve özlemle bekler.
Artık yıldızlara ulaşmak
kadar insanların insanlara verdiği değerler yok oldu. İnsanlar bunları kendi
kendine besleyerek ortaya çıkardı. Yalan söylemek, hırsızlık yapmak, bir insanın
kalbini kırmak, dolandırmak... Bunlar insanların doğasının bir parçası oldu.
Öldürmek.. ne için ? Bir hırs için belki de bir düşünce için. Açık fikirli
olmak, sanata bilime kendisini adamış insandan ne zarar gelir? Olur mu hiç
toplum dışında kalır farklı düşünüyorsun diye. Bu tip durumlar kapalı kutuda
yaşarmış gibi insanlar kısıtlanır. '' İnsan ne yaparsa kendine yapar'' sözü
gerçekten burada hakkını veriyor. Çünkü insan yıldızlara ulaşmak için hırs
yapar ama gördüğü ve geçtiği durum düşünce kendisine göre mutluluk olsa bile
yıldızın parıltısı aslında onda sönük kalır. O bunun farkında mıdır? Farkında
olsa yıldızın konumundan bakma merakı oluşurdu. Ancak o zaman insanların hırs
için neler yaptıgını görebilirdi...
3 Yorum:
"Güneşli günün ardından sonraki açık havadaki mutluluktur yıldızları görmek."
Ne kadar doğru izlenimler, düşünceler...
Tebrikler :)
haklısın, evet. yine de dünyada bir sürü güzel şeyler olup bitiyor. sanatçılar, bilim adamları ve bir dolu iyi kalpli, alçakgönüllü insan da var neyse ki. yıldızları görebilen, yaratan, üreten, daha da önemlisi hayal eden insanlar var. onlar sayesinde dünya yaşanılır hale geliyor.
:)
Situs Daftar Situs Judi Slot Online 2021 - LANDARIA william hill william hill 카지노 카지노 170Free vr darts vr darts domain www.casino.co.uk
Yorum Gönder