Genç kızların gözde hayalidir
evlilik... Küçüklükten başlarız bu hayali kurmaya. Barbie bebeklerimize
gelinlikler dikeriz. Ken ile evlendiririz... Evleri, arabaları, çocukları
olur...Çocuklarını da giydiririz.Sonra dışarıda evcilik oynarız.Tıpkı
evlilikler gibi, misafir çağırırız. Çamurdan yemekler yapar, yemekleri otlar ve
taşlarla süsleriz. Daha sonra büyürüz… Kadınlar büyürken de evlilik düşünceleri
devam eder. Barbie ile ken in yuvası değildir düşünce. Kendisinin bir yuvasıdır.
Boşuna dememişler “dişi kuş evi yapar” diye…
Kadın hayatını birleştireceği erkeği bulur
Evlilik hazırlıkları heyecanla yapılır.
Prenses olması için kadına kabarık bir
elbise giydirilir.
Damat yine aynı, takım elbise de olur.
Kadın için bir ton hazırlık, koşturmaca.
Nikah zamanı sadece tek bir kelime…
EVET…
Bu yeterli bir ömrü beraber geçirmeye…
Düğün olur, herkes dağılır.
Kadın sevdiği adamla aynı ortamda ve
yaşamdadır
Sabah kalkar kahvaltı hazırlar sonra işe
gider
İşten gelir, akşam yemegi hazırlar biraz
oturur sonra yatar.
Bekar iken ailesine hizmet ediyordu, şimdi
evli kocasına hizmete döner.
Çocuk da olur.
Kadın ev, iş, çocuk, eş,çevre arasında
sıkışır kalır.
Katlanamazsa depresyona gider ve intihar
eder.
Modern anlamda kadının depresyonu en çok
bu şekilde olur.
Sorun temeldedir. Küçük yaşta evlilik hayali ile dolu olmak
saçmadır. Çocukluğumuzu yaşayamadan evlilik düşüncesi oluyor. Her kadın prenses
olmak zorunda değil. Her kadın evlenmek zorunda da değil. Yaşadığı hayatı
başkasına adayarak geçirmek zorunda da değil. Kadının kendisine yabancı olduğu
zamanda yaşıyoruz ve buna tek engel bu tip düşünceler. Çocuk çocukluğunu ve
gençliğini yaşamadan neredeyse 13 yaşında evlendiriliyor. Bir sene sonra da
hamile kalıyor. Kadın, insan doğurma
makinesi değildir! Bilinçli olması
şarttır. Kadının kadını sıkıştırıyor. Çocuk annesinden ne görürse onu alıyor. Annesi
de annesinden… kızı evde otursun diye annesi baskı altına alıyor. Sağlıklı bireyler
bu şekilde yetişmez. Kadın kendisini bilerek, ne istediğini bilerek yaşamalı. Belirli
kalıplar içinde değil. Kızlara evlilik hayalleri yerine, başarılı bir müzisyen,
akademisyen, doktor, ressam hayalleri aşılanmalı. Bu şekilde kadın kendisini
tanıyabilir ve sorgulayabilir.
8 Yorum:
oh be ortaya çıktın.
görüşürüz.
:)
:))
bence de doğru tespitler.hatta fazlası bile olabilir..
bak artık yeni okurların var.
:)
güzel makale olmuş eline sağlık.
teşekkür ederim :)
Özellikle doğuda yaşayan insanların kız çocuklarını okula göndermemesi, gönderme karşılığı para aldıkları için kız çocuklarının eğitimini bile bir rant olarak görmesi çok etkili söylediklerinizde. Nasıl ki bir silahın oyuncağı üretilmemeli ve erkek çocukları oynamamalıysa, kız çocukları da evlilik hayaliyle büyütülmemeli.
evet çok haklısınız söylediklerinizde. ama doğudaki anlayış çok farklı, her şekilde ve her konuda.
Yorum Gönder